Tuesday, December 29, 2009

Öğrenelim - Bilelim

ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Kültürel İşler Bürosu’nun İnternet sitesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerikan Dışişleri Bakanlığı bursu ile yetiştirilmiş dünya liderleri arasında gösterildi.

http://exchanges.state.gov/alumni/prominent-alumni.html

Haberin tamamı

Sunday, December 27, 2009

Güzel Hava Güzel Haftasonu 26 - 27 Aralık 2009

Aralık ayı Critical Mass çok güzel bir havada gerçekleştirildi.
50 kadar bisikletli katıldı.
Etkinlik fotoğraflarını buradan görebilirsiniz.
Fotoğrafları ekleyen bisikletsevere teşekkürler.

Thursday, December 24, 2009

26 Aralık 2009 Cumartesi Günü Saat 17:00 Göztepe Parkı

Bir Critical Mass daha cumartesi günü yapılacak.
26 Aralık 2009 Cumartesi Günü Saat 17:00 Göztepe Parkı
Bisikletini, patenini kapan gelsin :)
Facebook sayfası.

Küçükçekmece tarafından gelecek olan varsa daha erken buluşup göztepeye kadar beraberce pedallayabiliriz.
Hava da güzel bu aralar. Hava durumuna bakılırsa cumartesi günü 18 derece yağmurlu bir hava var. Yağmurluklarınızı almayı unutmayın :)

Wednesday, December 23, 2009

Yoğunluk !

Devam eden yüksek lisans süreci ile beraber çalışınca zaman az geliyor.
Televizyon izlemiyorum,
Kendime özel zamanlarımı olabildiğince kısıtlı tutuyorum,
Yine de yapılması gerekenler hiç bitmiyor.

Lütfen yukarıda yazdıklarımı şikayet olarak algılamayın.
Sadece dikkati çekmek istediğim bir konu var: Zaman çok değerli.
Olabildiğince iyi değerlendirmeye çalışırsak, faydalı kullanırsak hakkını vermiş oluruz.

Hiçbirşey yapmadan durmaya hakkımız yok.
Oturup saatlerce sürekli televizyon seyretmek gibi eylemsizlikle dinlence değildir...

Tuesday, December 22, 2009

www.turkiye.gov.tr - Devlet Kapısı


Devlet ile ilgili birçok işlem yapabileceğiniz https://www.turkiye.gov.tr/ sitesini kullanıyor musunuz?
Günlük hayatta binbir zahmete katlanarak yapabileceğiniz birçok işlemi bu siteyi kullanarak kolayca yapabilirsiniz.
Sitede işlem yapabilmek için 3 çeşit şifre ile girişe imkan veriliyor.

  1. Şifre: Sadece bu sitede kullanmak üzere ptt şubelerinden temin edebileceğiniz şifre. Şifrenizi PTT'den 5 TL karşılığında alabilirsiniz.
  2. E-İmza: Elektronik imza aldıysanız ve zeten kullanıyorsanız, site üzerinde işlem yapmak için aynı elektronik imzanızı kullanabilirsiniz. Akredite ticari şirketlerden 100 lira civarında fiyatlara alabilirsiniz. Bu yazıyı yazdığım tarihte elektronik imza sağlayan sadece 3 şirket vardı.
  3. Mobil İmza: Bu yazıyı yazdığım tarihte ülkemizde sadece Turkcell ve Avea gsm operatörleri mobil imza sağlıyordu. Bu iki operatörden birisinden aldığınız bir mobil imzanız varsa yine aynı mobil imzayı kullanarak site üzerinden işlem yapabilirsiniz.

Hayatı kolaylaştırmak ve zaman kazanmak için teknolojiyi kullanın...

Mobil Yaşam ve Uygulamalar Semineri


TBD İstanbul Şubesi - TBD Genç Topluluğu ile Okan Üniversitesi ortak çalışması ile Okan Üniversitesi'nde "Mobil Yaşam ve Uygulamaları Semineri" gerçekleştirildi.

Levent KARADAĞ - TBD İstanbul Şube Başkanı
Açılış konuşmasını yapan Levent KARADAĞ, 9 Temmus2009 tarihinde Avrupa'da yapılan bir toplantıya konu olan Dijital Avrupa Stratejisinden bahsetti. Dijital Avrupa Stratejisinin 4 adımından birisi Mobil Hizmetler. 16-24 yaş arası gençlerden "internetin yerlileri" diye bahsedildiğini dile getiren Karadağ, bu yaş aralığındaki gençlerin interneti daha çok eğlence amacı ile kullandığını söyledi.
Amaç bu yaş aralığındaki gençleri internette üreten gençler haline getirmek. Bu amaç doğrultusunda TBD'nin yeni stratejisi üniversitelerde yapılanmak.

Aslı Derbent ÖZKAN - Veripark
Mobil uygulamalar konusunda verdikleri hizmetlerden bahsederken aldığım kısa notları aktarıyorum:
  • Dünyada her dakika 4 bebek doğarken 37 adet cep telefonu satılıyor.
  • Cep telefonu herkeste var.
  • Kitlesel değil, bireysel bir araç.
  • Genç nüfusa daha çok hitap ediyor.
Mobil Uygulama Örneği:
Bizim Gaz Şirketi'nin markası olan WorldGas'ın mobil cihaz kullanarak tüp satış projesi. Müşteriler mobil cihaz ile sipariş veriyor. Genel merkezdeki server, siparişleri müşterinin konumuna en yakın konumdaki dağıtıcı araca iletiyor. Aynı zamanda dağıtıcı aracın stok durumuna göre gerekirse dolum istasyonuna gitmesi sağlanıyor.
Projenin avantajları:
Merkezde müşterilerin bilgileri tutulmuş oluyor.
Bayi kavramı ortadan kalkıyor.
Müşterinin markaya sadakati sağlanıyor.
Yılda 365 gün boyunca günde 15 saat süre ile hizmet veriliyor.

Kişiye özel pazarlama yapmak için insanların özlük bilgileri isteniyor. Bu bilgileri toplamak için kampanyalar düzenleniyor. Özellikle finans kuruluşları insanların özlük bilgilerine çok ihtiyaç duyuyor. Harcamalarını arttırmaları için buna ihtiyaçları var.
Mobil bankacılık yaygınlaşıyor. Herkes hareket halindeyken işlerini yapmak istiyor.

Semih LEVİ - Turkcell
Konuşmasında Turkcell tarafından yürütülen mobil eğitim uygulamalarından bahsetti.
http://www.turkcellmobilegitim.com/

Zafer BABÜR - Mobil İmza
5070 Sayılı kanun ile 2004 senesinde yasallaşan mobil imza(elektronik imza) kullanımı ile ilgili bilgiler verdi.
Elektronik imza kullanmanın asli amacı, gerçek imzanın amacı ile paralel: Belgeyi gönderen kişi gerçekten belgeyi gönderdiğini söyleyen kişi ile aynı kişi mi? Kısacası "kimlik tespiti"

Sarper SILAOĞLU - Somobile
Mobil Para kavramı, konuşmasının odak noktası oldu. Japonya'daki baskın GSM operatörünün uygulaması olan Felica %73 gibi büyük bir kullanım oranına sahip. Özellikle ulaşım hizmetlerinde mobil ödeme çok kullanılıyor. Mobil ödemeyi en çok kullanan iki ülke Japonya ve Güney Kore.

Arzu Nur ALPAGUT - Ar-Tel
Sabit telefon 1876 yılında icat edildikten sonra dünya genelinde 1 milyar aboneye ulaşması 120 seneden biraz daha fazla zaman almış.
Mobil telefon icat edildikten 13 sene sonra dünya genelinde 1 milyar aboneye ulaşmış!
GSM başarılı bir teknoloji.

Konuşmasında mobil uygulamalarda kullanılan sensötlere yer verildi.
NFC Sensörü: Mesafesi 20 cm civarı olan sensör.
ZigBee: Beyaz eşyalardan veri almak için kullanılan sensör çeşidi.

GSM Teknolojisi 2000'li yılların başından itibaren sadece sesli iletişim aracı olarak kullanılmasından daha çok veri iletişimi için kullanılmaya başlandı. Özellikle 2002 senesinden beri veri iletimi, sesli iletişimden daha çok yapılıyor.

Teknoloji, 4 ana bölümde gelişiyor:
  1. Ağlar: 4G'de erişim şebekeleri IP bazlı olacak.
  2. Cihazlar: Ağlara bağlanmak için gerekli.
  3. Kullanıcı Teknolojileri: Kullanıcı odaklı servisler her geçen gün daha da artıyor.
  4. Mobil Platform: Yaşayan ve yaşamayan herşey, mobil teknolojilerle birbirine bağlanacak.
Mobil teknolojilerde varolan herşeyin etiketlenmesi esas alınıyor.
RFID: Tanınması gerekenleri etiketlemek için kullanılan teknoloji.
Sensör Teknolojisi: Bilgiyi almak ve transfer etmek için kullanılıyor.
Smart Teknoloji: Cihazların akıllılık kavramı, merkezi olmaktan çıkıp kullanılıcılar tarafından kullanılan lara yöneliyor. Daha akıllı cihazlar kullanmaya devam ediyoruz.
Nano Teknoloji: Kullandığımız herşey giderek daha da küçülüyor.

Gonca Tali Yamamoto - Mobil Pazarlama
Mobil, sürekli yanımızda taşıdığımız cihazlar tarafından destekleniyor.
Dünya genelinde 3.3 Milyar civarında mobil cihaz kullanıcı sayısı var. Bu da hemen hemen dünya nüfusunun yarısı demek.
http://www.census.gov/ipc/www/popclockworld.html

Monday, December 21, 2009

Trafikte Araç Çekicileri !


Aracı olan hemen herkesin dertli olduğu bir konudur trafik çekicileri. İstanbul'da araç kullanıp da rahartça park yeri bulabilen var mı? Park sorunu yaşamayan var mı? Araç kullanan herkesin ortak sorunu park problemi. Peki yasak yerlere park edince ne oluyor? Resmi görevli olan trafik çekicisi, şehir hayatının aksamaması için kanunlara göre belirlenmeş yetkilerini kullanarak sorumluluğunu yerine getiriyor ve gelip yasak yere park edilmiş olan aracı kaldırıyor. Buraya kadar herşey gayet mantıklı.

Peki uygulamada yaşanan aksaklıklar neler?
Öncelikli soru: park yasağı olan yerlerin alternatifi nerde?
Bu bir belediyecilik ya da şehircilik sorunu değil midir?
Tamam, yasak demek kolay. Park yasağı tabelasını asarsınız ve oraya park etmek yasak. Belediyenin önüne, sağlık kuruluşunun yanına, hastanenin önüne, ptt'nin yanına park etmek hep yasaktır. İyi de hergün yüzlerce insan gidiyor bu mekanlara. Bu insanlar nereye park edecek araçlarını?

Birçok park yasağı yüzünden araç çekme işlemi, halkın işini halletmek için gitmek zorunda olduğu resmi binaların yanında yapılıyor. Hatta binaya yakın olan esnaf ve mahalle sakinleri çok iyi bilirler polisin hangi saatte gelip araçları çekeceğini. Olan millete olur. Olan, orada işini halletmeye çalışan yurdum insanına olur.

Bu arada gerçekten trafiğin akışını engellediği halde kavşak girişlerinde duran birçok lüks aracın hiç çekilmediğine şahit olmuşumdur.

Hiç bir çekici üzerinde yeni bir Mercedes gördünüz mü? Ya da üst sınıf tabir edilen arabalardan herhangi birisini? Jaguar, BMW, Cadillac, Jeep v.s. Bu araçlar da yasak yerlere park edebiliyor. Ama onları çekemiyor resmi görevliler. Arkasında güç vardır diye !!! Nerde kaldı kanunların eşit uygulanması?

İyi bir gelir kaynağıdır park yasaklarından gelen para. Aracınız çekilirse cebinizden çıkacak olan para en az 100 TL'dir. O da şansınız varsa. Genellikle 100-150 TL arasında paranız gider. Ve istanbulda her gün yüzlerce araç çekilir. İyi bir gelir kapısı değil mi?

Aracınızı bilmediğiniz biryere park edersiniz. Orada park yasağı tabelası vardır aslında ama o kadar çok araç park etmiştir ki ve o araçlardan birisi belki de park yasağı tabelasının önüne park etmiştir; görmezsiniz o park yasağı tabelasını. İşinizi halleder ve gelirsiniz. Bir bakarsınız ki aracınız gitmiş. O durumda yapacak birşey yok. Etraftaki esnafa sorarsınız "nereye götürülür burada çekilen araçlar?" bulursunuz parkı. Ve bu parklar da özellikle uzak yerlerden seçilir. Ne kadar uzak olursa çekici parası o kadar yüksek olur. Anlaşmalı park yerleridir. Araç oraya bir girdi mi fahiş park parası alırlar sizden. Cezalı tarife. Aynı yerde o parkın müşterileri olan araçlar da vardır. Ama siz hemen suçlu oldunuz ya park yasağı yüzünden...

Bir de benim de başıma gelen ilginç senaryolar vardır. Tam siz geldiğiniz anda aracınızın çekilme işlemlerine başlanmıştır. Çekicinin kullanım amacı, acaç sahibi orada olmadığı için sorunu çözmek değil midir? Çünkü o araç orada şehrin düzenli(!) yaşantısı için zorluk teşkil ediyor. Hani trafik çekicisinde görevli olan polis memuru beyefendi aracın sahibini bilse, bulsa cezasını kesip gitmekle görevlidir aslında. Aracın sahibi geldiyse aracı çekmeye ne gerek vardır ki? Ama yoook ! Araç çekildiği zaman çok daha yüksek ekonomik getirisi var. Araç sahibinin cebinden çok daha fazla para çıkacak.

Bir de çekilecek olan aracın içine girme mevzusu vardır. Araç, çekicinin üstüne kaldırılmaz da ön tarafından çekicinin arkasındaki kaldıraç ile kaldırılır ve arka tekerlekleri üzerinde çekilir. Eee??? Bu arabayı park ederken el frenini çekmemiş miyidniz? Nasıl indirildi o el freni? Nasıl çekiliyor o araba öyle?

Efendim, aracınızı çekmekle görecli olan çekicideki resmi görevli beyefendiler (!) aracınızın kapısını açıp el freninizi indiriverdiler. Nasıl yaa? Ne hakları var ki benim aracımı açmaya, içine girmeye? Özel hayata müdahale değil midir bu?

Günün birinde güzel bir havada bisikletle istanbul içinde dolaşırken bebek parkı yakınlarında trafik görevlilerinin araç çekmente olduğunu gördüm. Bisikletimle biraz da dinlenmek amacı ile resmi görevlinin yanına yaklaştım. Aracı çekme işini gerçekleştiren mesai arkadaşını izliyordu.

"araçların içine girip el frenini indirmek yasal mı?" diye sordum.
"değil" dedi.
Bu bir devlet memuru! Polis! Görevi halkın güvenliğini, haklarını korumak olan bir devlet görevlisin! Kanuni olmayan şeyler yapıyor!!!

Bu suç, büyük şehirlerde hergün defalarca işleniyor. Birçok insanın canı sıkılıyor. Devletin resmi makamlarına karşı nefret duyguları beslemesine sebep oluyor.

Yakın zamanda tedbir alınması dileği ile...

Wednesday, December 16, 2009

Üniversitede Patent Destek Bölümü Kuruluyor


TPE Bilgi Döküman Birimlerine Bir Yenisi Daha Ekleniyor

Türk Patent Enstitüsü, Türkiye'nin teknolojik ilerlemesine katkıda bulunmak, ülke içinde serbest rekabet ortamını oluşturmak ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere, çeşitli kanunlarla düzenlenen sınaî mülkiyet haklarının tesisi, tescili ve sınaî mülkiyet haklarına ilişkin mevcut bilgi ve dokümantasyonun kamunun istifadesine sunulabilmesi amacı doğrultusunda, Türkiye genelinde Bilgi ve Doküman Birimleri kurmaya devam ediyor.

Ankara Üniversitesi ve Türk Patent Enstitüsü, kurumlar arası işbirliğinin geliştirilmesi, yenilikçiliğin, üretkenliğin ve yaratıcılığın teşvik edilerek ulusal inovasyon sisteminin güçlendirilmesi, Türk sanayicisinin rekabet gücünün artırılması ve pazar paylarının büyümesine katkı sağlanması amacıyla, Ankara Üniversitesi bünyesinde Patent Destek Birimi kurulmasına ilişkin işbirliği protokolünü, 18 Aralık 2009 Cuma günü imzalayacak.

Protokol ile Ankara Üniversitesi bünyesinde Patent Destek Birimi oluşturulması, Ankara Üniversitesi akademik personel ve öğrencilerinin, araştırma geliştirme çalışmalarının yönlendirilmesi, patent/endüstriyel tasarım başvuru süreçlerinde yardımcı olunması, sınaî mülkiyet hakları konusunda bilgilendirme ve her türlü doküman ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyor.

Patent Destek Birimi’nin, üniversite mensuplarının mevcut bilimsel çalışmalarının patente dönüştürülerek, KOBİ’lerin ve sanayicilerin istifadelerine sunulması, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi ve yeniliklerin belgelenerek korunması dışında; patent araştırması yapılarak dünyadaki mevcut teknolojilere erişilmesinde, Ar-Ge çalışmalarının yönlendirilmesinde, teknoloji transferi ve lisanslama gibi pek çok alanda faydalı olması bekleniyor.

Protokol İmza Töreni sonrası, Türk Patent Enstitüsü uzmanlarınca Marka, Patent ve Endüstriyel Tasarım konularını içeren sınai mülkiyet semineri gerçekleştirilecek.

Sunday, December 6, 2009

Ride Planet İstanbul - 06.12.2009


"Bisiklet Değişimini Başlat, İklim Değişimini Durdur."

Evet, bugünkü sloganımız buydu. Bir önceki Critical Mass etkinliğinde planlandığı gibi bugün (06.12.2009 Pazar) saat 14:00'da Sultanahmet Meydanında güzel bir etkinlik gerçekleştirildi.

Ride Planet Earth adı ile anılan etkinliğin İstanbul ayağını gerçekleştirdik.

Ride Planet Earth hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Ağustos 2008'de Avustralya'nın Brisbane kentinden yola çıkp 1,5 senede Danimarka'nın Kopenhag kentine süren bir etkinliktir. İklim değişiklikleri ile ilgili görüşmelerin yapıldığı Kopenhag'a bir mesaj vermek amacı ile düzenlenmiştir.

"Bisiklet Değişimini Başlat, İklim Değişimini Durdur."

etkinliğin facebook sayfasından da bilgi alabilirsiniz.

Hava biraz soğuktu. Acaba ne kadar kişi katılır diye düşünerek çıktım evden. Yağmur azdan aza yağıyordu. Buluşma yerine ulaştığımda saat 13:50'yi gösteriyordu. Toplanma alanında o havaya rağmen birhayli kalabalık katılımcı vardı. Tam saymadım ama sanıyorum 40-50 arasında bisikletli katılımcı, yağmurlu havaya rağmen ekipmanlarını kuşanıp etkinliğe katılmıştı. Basın mensupları bol bol fotoğraf çektiler. Kamera çekimleri yapıldı. Umarım yayınlanırlar. Basın açıklamasının ardından yola çıktık. Sultanahmet, Gülhane, Sirkeci, Eminönü, Karaköy, Tophane, Dolmabahçe, Beşiktaş üzerinden geçerek Ortaköy'e vardık. Yolda hiçbir hiçbir sorun yaşamadık. Ortaköy'de basın bildirileri dağıtıldı. Sohbetler edildi. Fotoğraflar çekildi. Eylem sona erdi ve grup dağıldı.

Ortaköy'den çıkıp Beşiktaş'tan geçip Akaretler yokuşunu tırmanarak Maçka'ya ulaştım. Harbiye'den Pangaltı'ya gittim. Çok özel bir arkadaşımla görüştüm. Arkadaşım'dan ayrıldıktan sonra eve dönüş yolculuğu başladı. Taksim üzerinden geçerek Şişhane'ye indim. Unkapanı köprüsünden geçtim. Haşim İşcan altgeçitinden geçip o güzelim yokuşu inmenin zevkini yaşadım. Yenikapı'dan sahil yoluna çıktım. Sahil yolundan eve geldim.

Bugünkü yolculuğum toplam 45,41 Km sürdü. Toplam 2 saat 34 dakika boyunca pedal çevirerek toplam 8300 civarında pedal atmışım.

Wednesday, December 2, 2009

Critical Mass - 28.11.2009 Cumartesi



Critical Mass hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

28 Kasım Cumartesi günü havanın da çok güzel olmasını fırsat bile bisiklet ve paten kullanıcılarının katılımı ile Critical Mass'ın İstanbul ayağı gerçekleştirildi. Yaklaşık 40 civarında bisikletli ve paten kullanıcısının katılımı ile gerçekleşen buluşmada izlenen rota sırasıyla:

Göztepe Parkı
Kızıltoprak
Caddebostan
Kadıköy
Moda
Göztepe Parkı
Caddebostan

şeklinde oldu. Saat 17:15'te başlayıp 19'a kadar süren turda "Arabadan in, bisiklete bin" sloganları atıldı.

Tuesday, December 1, 2009

26. Bilişim Kurultayı'ndan - Bilişim'de Kadın Başarı Öyküleri Oturumu


Bilişim'de Kadın Başarı Öyküleri Oturumu - 19.11.2009

Birbirinden başarılı 4 konuşmacının tecrübelerini aktardığı oturumlar, izleyiciler tarafından merakla takip edildi.
Konuşmacılardan ilkinin rahatsızlığı nedeni ile konuşmasınını telefon bağlantısı ile yapması, bir teknoloji kurultayında teknolojinin hayatımızdaki zorlukları aşmada ne kadar faydalı olabileceğine iyi bir örnek teşkil etti.

1. Konuşmacı: Nur Öztin KURAK - Visa Avrupa'nun Türkiye Direktörü.
Konuşmasını rahatsızlığı nedeni ile cep telefonu bağlantısı ile yapan Nur Öztin KURAK, çok değerli tecrübelerini aktardı. Öncelikle kısa özgeçmişinden bahsetti. İzmir Amerikan Lisesi'nden mezun olduktan sonra ODTÜ'de Bilgisayar Mühendisliği Lisans ve Yüksek Lisans'ı yapmış. İlk işinde Finansal - Kurumsal Analist olarak çalışmış. Analis olarak çalışmış olmak kendi deyimi ile "işi anlamasını" sağlamış. Mesleki kariyer hedefi olarak "büyük resmi görüp uzun vadede nerede olmak istediğinizi görün" diyor. "İnsan olarak mutlu olmalıyız" diyen Nur Öztin KURAK, dengeli bir iş ve özel hayatın önemine de dikkat çekti; iş, aile, arkadaşlar, hobiler. Kendi hobilerinden bahsetti. Doğayı seviyor, traking yapıyor. Henüz ODTÜ'deyken dağcılık kulübünde yer almış. "Dağcılık ile uğraşmak bana mücadele etmeyi öğretti" diyor. Kitap okumayı da hobileri arasında sayan Nur Öztin KURAK, bir okuma kulübüne üye. Her ay bir kitap okuyup üzerine konuşuyorlar.

2. Konuşmacı: Arzu ALPAGUT
Lisans Eğitimi'ne ODTÜ'de Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde başlamış. 70'li yılların sonunda lisans eğitimine devam etmek için İngiltgere'ye gitmiş. İngiltere'de yeni açılan Telekominikasyon Mühendisliği Bölümüne devam etmiş. Ders seçimi sırasında zayıf olduğu, ekstra çalışmasını gerektirecek desleri almış. İlk zamanlar ingilizce bilgisinin de yetersiz olması nedeni ile çok zorluk çektiğini dile getiren Arzu ALPAGUT, deneyimli bir öğrenciden destek alarak 7 günlük çalışma takvimi hazırlamış.
Hazırladığı çalışma programı kısaca:
saat 08-17 arasında okulda zaman geçiyor.
18-22 arasında haberleri takip ediyor.
22:30-02:00 arası ders çalışma zamanı.
02-sabah okula gidene kadar uyku arası.
1989-1993 seneleri arasında Ericsson'da çalışmış.
"Enerjinizi, stratejinizi ekip çalışması ile birleştirerek başarıya ulaşabilirsiniz" diyor.
Hobilerinden bahsederken sporun önemine de değinen Arzu ALPAGUT, suluboya resmi yapıyor. Resim yapmasının faydasını "Detayı görp bütünü resmedebilmek" olarak ifade ediyor. Bununla birlikte "çok detaya girerseniz resmin tamamnı kaybedebilirsiniz" uyarısını da yapıyor.

3. Konuşmacı: Nurcan ÖZYAZICI
Bir kamu kurumu olan Gümrük Müşavirliğinde çalışıyor.
ÖDTÜ Matematik Bölümü Mezunu.
Okuduğu dönemde seçmeli olarak seçebildiği tüm derslerini Bilgisayar Mühendisliği derslerinden seçmiş.
İş hayatına Gümrük Müşavirliğinde Analist olarak başlamış. 5 sene boyunca çok çalışıp projeleri ile kendini göstermiş. Yaptığı iş ile ilgili alabileceği tüm eğitimleri almış. Seminerlere gitmiş. Yönergeleri okumuş. Tanıdıkla değil çok çalışarak başarı ile ilerlemiş.
Yaptığı iş hizmet odaklı olduğundan dolayı ulaşılabilir olmaya çok önem vermiş. 24 saat boyunca ulaşılabilir olmuş. Verdikleri hizmet çözüm odaklı.
Türkiye, dünyadaki en büyük TIR filosuna sahip. TIR işlemlerini bilgisayarlaştırabilmek önemli.

4. Çiğdem EROL
Lisans Eğitimini ve Yüksek Lisansını Biyoloji alanında yaptıktan sonra Enformatik alanına yönelmiş.
Bilgisayar alanı ile ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaştığı sunumunda önemli bolgulara yer verilmişti.
Bu bolgulardan basıları:
Türkiye'de bilişim alanında çalışan kadın sayısı yıllara göre azalma gösteriyor.
Litvanya'da bilişim alanında çalışanların %72'si kadın.
Estonya'da bilişim alanında çalışanların %69'u kadın.
Bilişim alanında çalışan kadıların platformu: http://www.ncwit.org/

Oturumu sunan İstanbul Üniversitesi Enformatik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sevinç GÜLSEÇEN, konuşmaları "Başarılı olmak için çok çalış, korkma, kendine güven" ifadesini kullanarak özetledi.