Sunday, March 29, 2009

Seçim'e Dair


29.03.2009 Pazar 16:43
Bu yazımı, oy kullandıktan yaklaşık 20 dakika sonra yazıyorum.

Oyumu atacağım sandıkta hiç sıra yok. Ne güzel. Benden önce sadece bir kişi var o da zaten o anda oy kullanıyor. Hem oyumu kullanıp çıkacağım.
Benden önceki vatandaşın oy kullanmasını beklerken seçim görevlilerine bakıyorum. Öğretmen olduğunu tahmin ettiğim 20'li yaşların sonlarındaki bir arkadaşım dört dönüyor. Vatandaşın oylarını kullanmasına yardım ediyor. Sandığın başında bekleyen 4 kişi daha var: 2 bay, 2 bayan.

Bunların kim olduğunu ve oradaki görevlerinin ne olduğunu merak ediyorum.

Birisinin elinde sigara; ikisinin de kılık-kıyafeti gayet dağınık. Hiç mi dikkat etmezsiniz? Siz sandık görevlisisiniz. Sigara içen arkadaşı uyardım.

Ben: Burada 5'ten fazla kişi var ve sizin burada sigara içmeniz yasak!
Görevli: Ben sanahtan beri buradayım, dışarı çıkmam yasak.
Ben: Olabilir. Bu, burada sigara içmenizi haklı kılmaz.
Görevli: Bizim sabahtan beri ne çektiğimizi bilmiyorsunuz.
Ben: Olabilir, yasal olarak burada sigara içmeniz yasak.
Görevli: Dışarı çıkamıyorum.
Öğretmen: Ben de rahatsız oluyorum, faranjitim var...
Diğer Görevli: Tamam, haklısınız...
1. Görevli: Herşey yasalara uygun olsa...

dialog böyle sirdü. Bana oy kullanma sırası geldi ve oyumu kullandım.

Şimdi burada dikkat çekmek istediğim önemli bir konu var. Bu görevliler siyasi partilerin temsilcileri. Gelecekte muhtemelen biryerlere gelecekler. Ama temsil ettikleri partilerin yasaları için "herşey yasalara göre yapılsa" diyebiliyorlar. İnanmadıkları şeyin mücadelesini veriyorlar. Kendilerini orada zorla tutuyorlarmış. Orada durmaya istekli değiller. İstemeyerek yapılan hangi uğraştan hayır gelir ki?

Seçimde böyle bir tecrübe yaşamış olmaktan dolayı duyduğum rahatsızlığı paylaşmak istedim.

Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ

No comments: