Friday, September 3, 2010

12 Eylül Referandum - Tabii ki HAYIR

Gene ülke olarak kandırılmaya giden ve akılcı olmayan bir süreçten geçmek üzereyiz. 550 kişi vekil tayin edilmiş. Meclise gönderilmiş. Kendilerine diplomatik dokunulmazlığın yanında daha birçok olağanüstü yetki tanınmış. Ne için? Bu ülkenin insanlarının uyum içerisinde yaşamalarını sağlamaları için.

Bu adamların görevi bu. Meclisteki insanların asli görevi insanların uyum içerisinde yaşamalarını sağlamak.

Ama son günlerde ne yapıyorlar? Evet deyin, Hayır deyin. Birisi çıkmış manisini de yazmış. Sevdaları milletmiş de, kararları evetmiş de?

Yahu bu millete evet ya da hayır dedirtmeye çalışacağınıza neden evet ya da hayır denmesi gerektiğini anlatsanıza. Akıllı mantıklı insanlar gibi iş yapsanıza. Sebeplerini ortaya koysanıza. Ama yok siz insanlara geri zekalı muamelesi yapmayı tercih ediyorsunuz. Evet ya da hayır desinler, gerisini biz hallederiz.

Hani mecliste aranızda anlaşamadınız. Görevinizi yapmadınız. İnsanları iknaya çalışıyorsunuz. Hem de birbirini tutmayan bir sürü kandırmaca ile.

O anayasadaki kişisel özgürlüklere dokunan madde nedir öyle? Özel hayatın gizliliği nerede kaldı? Siz devlet kurumu olarak vatandaş üzerinde böyle bir otorite kuramazsınız ki?

Sonra anayasa mahkemesinin hakimlerini neden hükümet seçsin efendim? Zaten anayasanın görevi devlete karşı halkı korumak. Denetlenen devletin yürütme organı. Ama düşünsenize, yürütme organı olan hükümet, kendisini denetleyecek olan kişileri seçecek. Bırakın şimdi cumhurbaşkanı tarafından seçilecek mevzularını. Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında fark kaldı da sanki.

Bu demokrasi değil. Tam bir sivil faşizm girişimidir. Bu nedenle HAYIR.

No comments: